Kahve içtikten sonra tuvalete koşan birini görmek çok yaygındır. Ancak ne yazık ki bu iki eylemin ilişkisini kanıtlayan çok fazla araştırma yok. Yine de, bu etkinin nedenini anlamamıza yardımcı olabilecek bazı açıklamalar var. Aşağıda ne olduklarını görün.
Devamını oku: Kahve alımı Alzheimer gelişme riskini azaltabilir; anlamak
daha fazla gör
Astroloji ve deha: BUNLAR en parlak 4 işaret…
Başarılı olamayan iPhone'lar: Halk tarafından reddedilen 5 lansman!
Temel olarak, kahve tüketmek ve bağırsak yıkama arasındaki ilişki hakkında hiçbir zaman derinlemesine bir araştırma yapılmadı. Ancak, binlerce insanın rutininin bir parçası olan bir stratejidir. Dahil olmak üzere, bu etkiyi artırmak için bazı insanlar nikotin bile kullanır.
Genel olarak, sigaralar o kadar gerekli değildir. Bunun nedeni, kahvenin tek başına bağırsak hareketlerini tetiklemede zaten çok etkili olmasıdır. Yine de gün içinde bol su tüketmek gibi bu süreci kolaylaştırmak için başka (sağlıklı) alışkanlıklar önerilir. Sonuçta, bu sıvı normal sindirim için gereklidir.
Bunun nedeni, kolon olarak bilinen kalın bağırsağın merkezi kısmının, dışkıyı serbest bırakma sürecinden sorumlu olan üç tür kasılmaya maruz kalmasıdır. Bu süreçte su, düzenli ve sağlıklı işemeye katkı sağladığı için elzemdir.
Aslında kas, sinir ve kimyasal faktörlerin organizmamızdaki hareket üzerinde büyük etkisi vardır. Bu nedenle, kahvenin bileşimi, kalın bağırsağın merkez duvarının bu motor aktivitesini uyarabilir. Bunun için bu içeceğin kolonun iç yüzeyi ile doğrudan teması değil, gastrokolik mekanizma ile doğrudan teması gereklidir.
Bu nedenle, midenin astarı sinir ve hatta hormonal sistemi harekete geçirerek kolonun kasılma sürecini başlatmasına neden olduğundan, bu etkileşim çok sinirsel bir şekilde çalışır. Bu şekilde, tuvalete koşma dürtüsünü hissetmek sadece birkaç dakikanızı alır.
Ayrıca kahvenin kavrulması sırasında ortaya çıkan ve sindirime çok yardımcı olan kimyasal bir bileşik olan melanoidinler gibi bazı bileşikler de bu süreci kolaylaştırır.