Brezilya, doğal güzellikleri, kültürel önemi ve alıcı nüfusu ile tanınmaktadır. Bunun nedeni, geniş bir bölgesel uzantısı ve çok çeşitli bölgeler, iklimler ve ekosistemler sağlayan ayrıcalıklı coğrafi konumudur. Şimdi bunlardan 4 tanesine göz atın brezilya güzelleri UNESCO listesinde olanlar.
daha fazla gör
Çin: Elektrikli araçlarda tartışmasız lider – Nasıl…
Sabunu ailemle paylaşmalı mıyım?
Dünya kültürel ve doğal mirası olarak UNESCO listesinde yer alan Brezilya topraklarındaki 4 yere göz atın:
1. Salvador Tarihi Merkezi – Bahia
Bir (uluslararası) ziyaret noktası olan Salvador'un tarihi merkezi, UNESCO listesindeki Brezilya temsilcilerinden biri olarak büyük bir kültürel öneme sahiptir. Ayrıca, dünyanın en güzel şehirlerinden birinde, seçkin bir bölgede, Baia de Todos os Santos'a yakın bir konumdadır.
Bu bölge, dini, sivil ve askeri kullanımı ile 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar olan mimari yapısıyla öne çıkıyor. Önemini gösteren, Brezilya'nın ilk planlı şehri ve ilk başkentiydi.
2. Ouro Preto Şehri – Minas Gerais
Bir vadinin eteğinde yer alan Ouro Preto şehri, kültürel önemi nedeniyle Unesco listesinde yer almıştır. 17. yüzyılda ülkede altın madenciliği yapıldığı dönemde en büyük şöhretine sahip olan bölge, bu cevherin son derece bol olduğu bir bölge olduğunu kanıtlamıştır.
Bu zenginlik, Ouro Preto'nun Barok gibi büyük sanatsal hareketlerin yeri olmasıyla birlikte, özellikle sanatsal olmak üzere şehrin ekonomik ve kültürel gelişimini destekledi.
3. Serra da Capivara Milli Parkı – Piaui
Serra da Capivara Milli Parkı, inanılmaz bir doğal güzelliğe sahip olmasına rağmen kültürel önemi nedeniyle de UNESCO listesine dahil edilmiştir. 25 bin yıl öncesine tarihlenen mağara resimleri olduğu için, burası Amerika'daki en büyük ve en eski tarih öncesi yerleşim yeridir.
4. Paraty ve Ilha Grande – Rio de Janeiro
Brezilya'da UNESCO listesindeki 22 yer arasında Paraty ve Ilha Grande benzersiz olarak öne çıkıyor. Hem doğal güzellikleri hem de kültürel önemleri nedeniyle dahil edildiler.
Orman ve deniz arasındaki coğrafi izolasyonu nedeniyle, ülkenin en büyük 2 metropolü arasında bile doğal güzelliklerinin korunmasını garanti eder. Bu, Afrika ve Amerika kıtaları arasında karakteristik bir jeolojik ayırma yapısına sahip olmanın yanı sıra benzersiz bir flora ve faunanın gelişmesine izin verdi.