Çocukluk, yetişkin olarak kim olacağımızı şekillendiren, hayatımızda çok önemli bir aşamadır. Ancak, herkes mutlu ve istikrarlı bir çocukluk geçirecek kadar şanslı değil.
Bazılarımız "" gibi büyürkayıp çocukgelişmek için gereken sevgi, destek ve rehberlik olmadan. Ne yazık ki, bu tür bir çocukluk döneminin etkileri yetişkinliğe kadar devam edebilir.yetişkinlik, bizi ince ama önemli şekillerde etkiliyor.
daha fazla gör
ABD doğum sonrası depresyon için ilk oral ilacı onayladı; daha fazlasını bil
Sizi şişmanlatan ve kilo vermenizi engelleyen 13 alışkanlığı keşfedin
İşte "kayıp çocuk" olarak büyümüş olabileceğinize ve bunun şu anda sizi nasıl etkileyebileceğine dair bazı işaretler.
Çocuklukta sevgi ve ilgiden mahrum kaldığımızda etrafımızdaki insanlara güvenmemiz zorlaşabilir. Bu güven eksikliği, duygusal duvarlar inşa etmemize yol açarak sağlıklı ve kalıcı ilişkiler kurmamızı zorlaştırabilir.
Çocuklukta destek ve onay eksikliği, benlik saygımız üzerinde derin izler bırakabilir.
Sürekli eleştirildiysek, ihmal edildiysek veya küçümsendiysek, kendimiz hakkında olumsuz bir görüşümüz olabilir.
Bu düşük benlik saygısı, bizi hayallerimizin peşinden koşmaktan ve tam potansiyelimize ulaşmaktan alıkoyabilir.
"Kayıp bir çocuk" olarak, içimizde hissettiğimiz duygusal boşluğu doldurmak için genellikle dış doğrulama ararız.
Başkalarının onayını ararız ve değerli hissetmek için başkalarının görüşlerine bağımlı hale geliriz.
Bu sürekli doğrulama arayışı, bizi manipülasyona karşı savunmasız bırakabilir ve sağlıklı bir benlik saygısı geliştirmemizi engelleyebilir.
(Resim: tanıtım)
Net, sağlıklı sınırlar olmadan büyüdüğümüzde, yetişkin olarak bunları yerleştirmek için mücadele edebiliriz.
Hayır dediğimiz için kendimizi suçlu hissedebiliriz, başkalarının sınırlarımızı zorlamasına ve bizi ezmesine izin veririz.
Bu dayatma eksikliği duygusal ve fiziksel yorgunluğa yol açarak sağlığımıza ve esenliğimize zarar verebilir.
"Kayıp çocuk" gibi, terk edilme korkusu da bizi rahatsız edebilir. İnsanların bize bağlı kalacağına güvenmekte zorluk çekmemiz, terk edilmekten kaçınmak için kendi kendimizi baltalayıcı davranışlarda bulunmamıza yol açması mümkündür.
Bu korku ilişkilerimize zarar verebilir ve derin, anlamlı bağlantılar kurmamızı engelleyebilir.
Çocukluğumuzda duygularımızla baş etmeyi öğrenmediğimizde, yetişkinlikte onlarla yüzleşmek zor olabilir.
Duygularımızı sağlıklı bir şekilde nasıl ifade edeceğimizi bilemediğimiz için duygularımızı bastırabilir veya öfke nöbetleri içinde patlayabiliriz. İlişkilerimize ve ruh sağlığımıza zarar verebilir.
Zor bir çocukluğun etkilerini fark etmek, bir birey olarak iyileşmeye ve büyümeye yönelik ilk adımdır. Bu tür derin sorunlarla başa çıkmak için terapi gibi profesyonel yardım almak çok önemlidir.
Zaman ve uygun destek ile, bir hastalığın etkilerinin üstesinden gelmek mümkündür. bebeklik "kayıp bir çocuk" gibi ve dolu ve anlamlı bir hayat inşa edin.