Mars'ta yapılan çalışmalar nedeniyle uzay araştırmaları çok gündemde olan bir konu olsa da, birçok kişi aynı şeyin Satürn'de de yapılıp yapılamayacağını merak ediyor. Ancak gezegene ‘ziyaret’ yapmanın imkânsız olduğunu doğrulayan bazı bilimsel kanıtlar da mevcut.
Gezegenin dikkat çeken başlıca yönlerinden biri, birkaç halkası ve toplam 145 halkadan oluşan görsel görünümü. Aylar bugüne kadar belirlendi. Bu nedenle pek çok kişi, bölgeye yapılacak olası bir gezide neler bulunabileceğiyle ilgileniyor.
daha fazla gör
Tüylerim diken diken oldu: Bu hissin ruhsal olarak ne anlama geldiğini anlayın…
Az yatırım yapın ve çok parfüm kullanın: adım adım en iyiye…
Ancak gezegenin, ziyareti engelleyen bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri var.
Gelin Satürn hakkında biraz daha ayrıntıya bakalım ve bu deve ziyaretin neden imkansız olduğunu anlayalım.
Konuyla ilgili internette çeşitli komplo teorileri dolaşsa da asıl sorun bugüne kadar yapılan çalışmalarla açıklanabiliyor.
Kısacası bu, Satürn'ün öncelikle farklı gazların birleşiminden oluşmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla astronotların veya uzay araçlarının kendilerini konumlandırabilecekleri sağlam bir yüzey bulunmuyor.
Gezegenin tamamı hidrojen ve helyumdan oluşuyor; ayrıca su, metan ve amonyaktan oluşan küçük buz izleri de bulunuyor.
Ayrıca ziyarete zarar veren bir diğer nokta da Satürn'ün atmosferinin uyguladığı baskının düzeyidir ki bu da insanlar için birçok soruna neden olabilir.
Karşılaştırma yapacak olursak, Dünya gezegeni 1 bardan biraz daha düşük bir basınca sahipken, halkalarla çevrili gezegenin basıncı 1 milyon barın üzerindedir.
Gezegene yaklaşmak mümkün ve bu başarı daha önce Pioneer 11 (1979) ve Voyager 1 ve 2 (1980) gibi görevlerle başarılmıştı.
Ancak gezegene yaklaşmak, gezegene yakın cisimlere uygulanan yerçekimi ve baskı nedeniyle bu gemiler için bile zararlı olabilir.
Ayrıca, SatürnDünya'dakinden bile daha yüksek sıcaklıklara sahibiz, bu da insanların bu yere ziyaretini daha da gerçekçi olmaktan çıkarabiliyor.
Her ne kadar “halkalı gezegen”e kolay kolay yaklaşamasak da, onun oluşumuna ilişkin çalışmalar yürütmenin yolları var. Böylece bu dünya hakkında daha fazla bilgi edinebilir, onun yapısını ve davranışını daha iyi anlayabiliriz.