Alışkanlıklar, günlük hayatımızın çeşitli yönlerini, çoğunlukla biz farkına bile varmadan yöneten “otomatik rutinlerdir”.
Bazı alışkanlıklar yaşamımızı sürdürmemize yardımcı olsa da akıl sağlığı (sabahları içtiğiniz kutsal kahveyi düşünün), diğerleri akıl sağlığı konusunda sinsi kötü adamlar olabilir.
daha fazla gör
Doğayı anlatan belgeselleri izlemek refahı artırıyor,…
Zeki bir insanın 5 günlük 'ihtiyacını' keşfedin;…
Bahsi geçmişken, siz farkına bile varmadan iç huzurunuza zarar verebilecek beş alışkanlığı aşağıda listeledik. Onları keşfedin!
Günümüz dünyasında 7/24 çevrimiçi olmak neredeyse bir norm haline geldi. Uyanır uyanmaz telefonlarımızı kontrol ediyoruz, dizüstü bilgisayarlarımızda çalışıyoruz ve sosyal medyada gezinerek veya canlı yayınları izleyerek rahatlıyoruz.
Ancak bu sürekli dijital uyarım kaygı düzeylerini artırabilir ve strese katkıda bulunabilir. Çözüm? Birkaç saat, hatta tüm gün boyunca bağlantıyı keserek düzenli "dijital detoks" uygulamayı deneyin. Geri kalanı için beyniniz size teşekkür edecek.
Kim en sevdiği diziyi “maraton”a katmak için birkaç saatlik uykuyu feda etmemiştir ki? Her ne kadar zararsız gibi görünse de kendinizi kaliteli uykudan mahrum bırakmanın ruh sağlığınıza zararlı etkileri vardır.
Uyku yoksunluğu ruh halinizden karar verme yeteneğinize kadar her şeyi etkiler ve hatta depresyona bile yol açabilir. Düzenli bir uyku rutini sürdürmeye çalışın; zihinsel sağlığınızda iyileşmeler göreceksiniz.
Özellikle meşgulken öğün atlamak veya işlenmiş gıdalar yemek cazip gelebilir. Ancak beynimizin iyi çalışabilmesi için kaliteli yakıta ihtiyacı vardır.
Şeker ve trans yağ oranı yüksek gıdalar ruh halinde ve enerjide ani yükselişlere ve ardından keskin düşüşlere neden olabilir. Meyveler, sebzeler ve yağsız proteinler açısından zengin, dengeli bir beslenmeye öncelik vermek, zihinsel sağlığınız üzerinde şaşırtıcı derecede olumlu bir etkiye sahip olabilir.
Mükemmelliğe ulaşmak asil bir hedeftir, değil mi? Tam olarak değil. Ulaşılamaz standartlar belirlemek, hayal kırıklığı ve yetersizlik duygularına yol açabilir. Mükemmeliyetçilik aynı zamanda ertelemeye de katkıda bulunur; çünkü her şeyi 'mükemmel' yapma baskısı felç edici olabilir.
Kusurlu olmayı kabul etmeyi öğrenmek, küçük zaferleri kutlamak ve öğrenme fırsatları olarak başarısızlıkları kucaklamak sizi bu zihinsel tuzaktan kurtarabilir.
Klişe gelebilir ama vakit geçirmek doğa Ruh için bir toniktir. Özellikle kentsel alanlarda sürekli olarak kapalı mekanlarda bulunmak bizi doğal dünyanın canlandırıcı faydalarından mahrum bırakabilir.
Güneş ışığı, temiz hava ve hatta yeşil bir alanda basit bir yürüyüş bile stresi, kaygıyı azaltabilir ve depresyonla mücadele edebilir. Parkta kısa bir yürüyüş bile olsa açık havada düzenli molalar vermeye çalışın.
Bu ortak alışkanlıkları yeniden değerlendirmek ilk başta kolay olmayabilir ancak bunların farkına varmak ilk adımdır. Bilinçli değişiklikler yapmak biraz zaman alabilir, ancak ödülü (daha mutlu, daha sağlıklı bir zihin) tamamen buna değer.
Önemli olanın yoksunluk değil, sizin için işe yarayan bir denge bulmak olduğunu unutmayın. Dolayısıyla bir dahaki sefere kendinizi bu kalıplardan birinde sıkışıp kaldığınızda derin bir nefes alın, bu ipuçlarını hatırlayın ve küçük değişikliklerin büyük fark yaratabileceğini bilin!